MISERY (SADİST) - Kitap İncelemesi

Misery (Türkçe adıyla Sadist), Stephen King'in 1987 yılında yayınlanan psikolojik gerilim türündeki bir romanıdır. Neredeyse tüm eserleri film veya dizi haline getirilen Stephen King'in bu romanı da 1990 yılında filme uyarlanmıştır. Bu film ile Kathy Bates En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştır. Yazımda bahsedeceğim baskı Altın Kitaplar Yayınevi tarafından çıkarılmış. Türkçe'ye ise Gönül Suveren tarafından çevrilmiş.

Yazar: Stephen Edwin King 1947 yılında dünyaya gelmiş Amerikalı bir yazardır. İlk romanı Carrie 1974 yılında yayınlanmıştır. The Shawshank Redemption, The Green Mile, It, The Dark Tower, Pet Sematary, Misery, The Shining gibi çok bilinen eserleri vardır. Eserlerinin çok büyük kısmı film ve dizilere uyarlanmıştır.

Kitabın Konusu: Ünlü yazar Paul Sheldon, bir dağ yolunda trafik kazası geçirir. Kar fırtınasının ortasında baygın ve yaralı haldeyken, romanlarının saplantılı bir hayranı olan Annie Wilkes tarafından "kurtarılır". Eski bir hemşire olan Wilkes onu evine götürür ve bir odaya kapatır. Paul nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun farkına zamanla varacaktır.

Yorum: Stephen King'in eserlerinin film ve dizilerini çokça izlemiştim. Ancak Carrie harici kitabını okumamıştım. Misery okuduğum ikinci King romanı oldu. Şunu söylemeliyim ki çok kaliteli bir gerilim filmi izler gibi, özellikle sonlarına doğru tırnaklarımı yiyerek okudum. Kesinlikle okuduğum en iyi romanlar arasına üst sıralardan giriş yaptı. Hikaye tek bir mekanda, Annie Wilkes'in evinde geçiyordu. Paul Sheldon'un iç dünyası ve Annie'nin sadistlik seviyesi oldukça iyi yansıtılmıştı. Paul'un çektiği acıları, yaşadığı zorlukları okurken ben de hissettim. Betimlemeler çok güzeldi. Paul bir yazar olduğundan romanın içinde kendi romanını yazdığı anlar vardı. Zaten Annie'yi bu kadar saplantılı yapan da Paul'un yazdığı Misery romanlarına ve oradaki Misery karakterine olan takıntısıydı. Romanın 1990 yılında çekilen filmini izlememiştim ama şimdi kesinlikle izleyeceğime eminim. Okurken kafamda canlandırdığım sahneleri filmin nasıl yansıttığını çok merak ediyorum.

"Sana tekrar teklif edeceğim Paul. Tüfeğimi alabilirim. İkimiz için de bütün bunları sona erdirebilirim. Sen aptal bir adam değilsin. Buradan gitmene hiçbir zaman izin vermeyeceğimi biliyorsun. Bunu bir süre önce anladın öyle değil mi?"