ZAMAN MAKİNESİ - Kitap İncelemesi
Zaman makinesi (The Time Machine), H.G. Wells'in 1895 yılında yazdığı bir bilim kurgu romanıdır. Yazımda bahsedeceğim baskı İthaki Yayınları Bilim Kugu Klasikleri dizisiyle karşımıza çıktı. Türkçe çevirisi Volkan Gürses tarafından yapılan kitap ön sözüyle birlikte sadece 140 sayfa. Ayrıca kitabın 1960 ve 2002 yıllarında çekilmiş 2 filmi de bulunmakta.
Yazar: Herbert George Wells 1866 yılında Bromley'de doğmuştur. Bilim kurgu türünün öncülerinden biri olarak kabul edilir. Dünyalar Savaşı, Doktor Moreau'nun Adası ve Görünmez Adam gibi çok bilinen eserleri vardır.
Kitabın Konusu: On dokuzuncu yüzyılın sonlarında İngiltere'de bir bilim adamı akşam yemeğine çağırdığı konuklarına zaman makinesi olduğunu iddia ettiği bir aygıt gösterir. Buna inanmakta güçlük çekerler. Bir hafta sonra tekrar buluştuklarında ise onu acı çekmiş ve bitkin bir halde bulurlar. Zaman yolcusu (kitapta ismi böyle geçiyor), onlara 802.701 yılına gittiğini ve orada yaşadıklarını anlatmaya başlar.
Yorum: Öncelikle kitabın çok akıcı olduğunu söylemeliyim. Zaten kısa olan kitap, hızlıca bitiyor. Ayrıca Türkçe çevirisi de gayet iyi. H.G. Wells, kahramanımızın gelecekte karşılaştığı dünyayı bolca betimleme kullanarak bize aktarıyor. Kitapta genel olarak karakterlerin isimlerinden bahsedilmiyor. Ana karakterimiz "Zaman Yolcusu". Diğer karakterler ise daha çok mesleklerine göre isimlendiriliyor. Psikolog, doktor, eyalet başkanı vs. Bilim kurgu teması işlenirken aynı zamanda evrim teorisine ve toplumdaki sınıf ayrımlarına da değiniliyor. Kahramanımızın gittiği geleceğin dünyasında, Eloi ve Morlock denilen iki tür var. Eloiler zengin sınıfını Morlocklar ise işçi sınıfını temsil ediyor. Eloiler yüzeyde yaşayan, meyveyle beslenen oldukça narin bir tür iken Morlocklar yeraltında yaşayan, vahşileşmiş bir tür. Dünya gelecekte daha da gelişmek yerine geriye gidiyor, artık insan zekası değil doğa hükmetmeye başlıyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise bu sınıf ayrımları. Zekalarıyla değil, alışkanlıklarıyla ve içgüdüleriyle hareket eden insanlar, onları insan yapan özellikleri kaybetmiş olarak karşımıza çıkıyorlar. Yazar, kendi yaşadığı dönemdeki sınıf ayrımlarının dünyayı daha kötü bir yer haline getireceğinin mesajını veriyor. Kitabın ön sözünü okuyarak Wells'i, onun yaşadığı dönemi ve kitabı daha iyi anlayabilirsiniz. Ancak spoiler içerdiğinden, kitabı okuduktan sonra ön söze geçmenizi tavsiye ederim.
"İnsan, yoldaşının sırtından rahatlık ve zevk içinde yaşamaktan hoşnuttu, parolası ve bahanesi ihtiyaç olmuştu ve vadesi gelince bu ihtiyaç başına çökmüştü onun."
802.701 kere elinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim 😂
Sil