A CLOCKWORK ORANGE - Kitap İncelemesi

A Clockwork Orange (Otomatik Portakal), İngiliz yazar Anthony Burgess tarafından 1962 yılında yazılmış bir romandır. 1971 yılında Stanley Kubrick tarafından filmi çekilmiştir. İzleyiciler tarafından oldukça beğeni toplayarak kült bir film haline gelmiştir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Modern Klasikler Dizisi'nde baskısı yapılmış kitabın çevirisi Dost Körpe'ye ait. Sayfa sayısı ise 172.


Yazar: Anthony Burgess 1917 yılında İngiltere'de doğmuştur. Kendisine 1959 yılında beyin tümörü teşhisi kondu ve bir yıldan az ömür biçildi. Karısı Lynne'nin geçimini sağlamak için bir yılda beş buçuk roman yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğu anlaşıldı. Bu arada artık tanınan bir yazar oldu ve 50'den fazla roman ve kitap yazdı.

Kitabın Konusu: Kitap gençlerin bir eğlence aracı olarak şiddete başvurduğu, insanların geceleri dışarı çıkmaya bile korktuğu bir dünyada geçiyor. Ana kahramanımız Alex'in de, arkadaşları Pete, Georgie ve Dim ile birlikte hırsızlık yapmak, insanları dövmek gibi kötü alışkanlıkları vardır. Bir gün yaşlı bir kadının evini soymaya gittiklerinde arkadaşları Alex'i satar ve Alex polise yakalanır. Hapiste geçirdiği zamanlardan sonra ona bir teklifte bulunulur. Ludovico tekniği denen bir yöntemle Alex'in kötü alışkanlıklarından vazgeçmesi, kötülük yapmayı düşündüğünde midesinin bulanması, hastalanması sağlanır. Ancak bu yöntem insanın özgürce seçim yapma iradesini elinden almaktadır.

Yorum: Öncelikle Ludovico tekniğine biraz değinmek istiyorum. Ludovico Tekniği, kısaca belirtmek gerekirse Pavlov'un köpeklere uyguladığı klasik şartlanma deneyinin insanlar üzerinde uygulanmasıdır. Şiddet eğilimli insanlara ilaçlar verilerek şiddet görüntüleri izletilir ve böylece o kişiler şiddete karşı bir refleks kazanır. Ancak yazar bu yöntemi şu sözlerle eleştirmektedir. "Bu teknik gerçekten iyi bir adam yaratıyor mu? İyilik içten gelir. İyilik bir seçimdir. Bir insan seçemezse insanlıktan çıkar."

Otomatik Portakal, okuması çok rahat ve akıcı bir kitaptı. Toplum ve devlet yapısı hakkında da güzel eleştiriler vardı. Alex'in olayları kendi ağzından anlatması hoşuma giden detaylardandı. Ayrıca kitaptaki gençler Nadsat adı verilen argo bir dil kullanıyor. Rusça kelimelerin İngilizce ile birleşmesinden elde edilen bu argo kelimelerin Türkçe çevirisini beğendim. Kitabı bana tavsiye eden ve ödünç veren arkadaşım Burak Toprak'a da buradan selam olsun 😄.

"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TITANIC - Film İncelemesi

GIFTED - Film İncelemesi

ZAMAN MAKİNESİ - Kitap İncelemesi