YENİLMEZ - Kitap İncelemesi
Yenilmez (Niezwyciezony), Polonyalı yazar Stanislaw Lem tarafından 1964 yılında yazılmış bir bilim kurgu romanıdır. İthaki Yayınları'nın "Bilim Kurgu Klasikleri" serisiyle karşımıza çıkan "Yenilmez" Seda Köycü tarafından Türkçe'ye çevrilmiş ve 240 sayfadan oluşuyor. Serinin tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da kapak tasarımı oldukça güzel. Ayrıca çevirisini de beğendim.
Yazar: Stanislaw Lem 1921 yılında Polonya'da doğmuştur. Bilim kurgu edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilir. En çok bilinen kitabı Solaris'dir. Ayrıca bu kitabının 1972 yılında çıkmış bir filmi de vardır.
Kitabın Konusu: Kondor adlı uzay gemisi Regis III adlı gezegende kaybolmuştur. Onu bulmak için Yenilmez adlı gemi, o gezegene gönderilir. Amaçları, eğer yaşıyorlarsa Kondor'un mürettebatını bulmak ve gezegenle ilgili gerçekleri aydınlatmaktır. Yenilmez'in mürettebatı birçok bilinmezle karşılaşacak ve tehlikelerle yüzleşecektir.
Yorum: Yenilmez, okumaktan son derece zevk aldığım bir kitap oldu. Şahsen bir kitaptan beklediğim gerilim, gizem, aksiyon ve bilim kurgu detaylarının hepsini barındırıyordu. Özellikle hikayede yaratılan gizem, merak duygusu uyandırdı. Diyaloglara çok fazla ağırlık vermeden, doğrudan olaylara ve betimlemelere yer verilmişti. Karakterlerin düştükleri ikilemler ve tartışmalar güzel yansıtılmıştı. Bazen fazlaca bilimsel terim olduğu gözüme çarptı ancak bunların açıklamaları dipnot olarak verildiği için akıcılığı etkilemedi. Kitabın yazıldığı 1962 yılında insanoğlu henüz Ay'a bile seyahat etmemişti. Bu açıdan yazarın hayal gücünü gerçekten etkileyici buldum. Zaten Lem ve onun gibi bilim kurgu yazarlarının geçmişteki hayalleri günümüzdeki teknolojilere ve bilim kurgu filmlerine oldukça büyük katkı sağladı. Lem, bu kitapta evrim-geri evrim ve makinelerin zekası gibi çeşitli konulara da değiniyor. Ayrıca hem kitabın, hem de hikayenin merkezindeki uzay gemisinin adının "Yenilmez" olması da insanlığın koskoca evrende kendini en güçlü ve yenilmez olarak görmesine bir gönderme yapıyor. Tek eleştirim kitabın sonuyla ilgili. Evet aslında fena bir sona sahip değil ama yine de bu hikaye çok daha farklı bir sonla bitebilirdi.
"Evren daha böyle kaç inanılmaz, insan kavrayışına yabancı olgu gizleyebilir içinde? Kavrayışımıza ters düşen her şeyi paramparça etmek için gemilerin güvertelerinde yok edici güçlerle her yere gitmeli miyiz yani? Dünya'dan onca ışık yılı uzakta biz ne adına durmuş burada adamlarımızı kaybediyoruz, neden stratejistler geceler boyu en iyi yok etme yöntemini arıyorlar? Bir intikamdan söz etmek mümkün değil ki..."
Yazar: Stanislaw Lem 1921 yılında Polonya'da doğmuştur. Bilim kurgu edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilir. En çok bilinen kitabı Solaris'dir. Ayrıca bu kitabının 1972 yılında çıkmış bir filmi de vardır.
Kitabın Konusu: Kondor adlı uzay gemisi Regis III adlı gezegende kaybolmuştur. Onu bulmak için Yenilmez adlı gemi, o gezegene gönderilir. Amaçları, eğer yaşıyorlarsa Kondor'un mürettebatını bulmak ve gezegenle ilgili gerçekleri aydınlatmaktır. Yenilmez'in mürettebatı birçok bilinmezle karşılaşacak ve tehlikelerle yüzleşecektir.
Yorum: Yenilmez, okumaktan son derece zevk aldığım bir kitap oldu. Şahsen bir kitaptan beklediğim gerilim, gizem, aksiyon ve bilim kurgu detaylarının hepsini barındırıyordu. Özellikle hikayede yaratılan gizem, merak duygusu uyandırdı. Diyaloglara çok fazla ağırlık vermeden, doğrudan olaylara ve betimlemelere yer verilmişti. Karakterlerin düştükleri ikilemler ve tartışmalar güzel yansıtılmıştı. Bazen fazlaca bilimsel terim olduğu gözüme çarptı ancak bunların açıklamaları dipnot olarak verildiği için akıcılığı etkilemedi. Kitabın yazıldığı 1962 yılında insanoğlu henüz Ay'a bile seyahat etmemişti. Bu açıdan yazarın hayal gücünü gerçekten etkileyici buldum. Zaten Lem ve onun gibi bilim kurgu yazarlarının geçmişteki hayalleri günümüzdeki teknolojilere ve bilim kurgu filmlerine oldukça büyük katkı sağladı. Lem, bu kitapta evrim-geri evrim ve makinelerin zekası gibi çeşitli konulara da değiniyor. Ayrıca hem kitabın, hem de hikayenin merkezindeki uzay gemisinin adının "Yenilmez" olması da insanlığın koskoca evrende kendini en güçlü ve yenilmez olarak görmesine bir gönderme yapıyor. Tek eleştirim kitabın sonuyla ilgili. Evet aslında fena bir sona sahip değil ama yine de bu hikaye çok daha farklı bir sonla bitebilirdi.
"Evren daha böyle kaç inanılmaz, insan kavrayışına yabancı olgu gizleyebilir içinde? Kavrayışımıza ters düşen her şeyi paramparça etmek için gemilerin güvertelerinde yok edici güçlerle her yere gitmeli miyiz yani? Dünya'dan onca ışık yılı uzakta biz ne adına durmuş burada adamlarımızı kaybediyoruz, neden stratejistler geceler boyu en iyi yok etme yöntemini arıyorlar? Bir intikamdan söz etmek mümkün değil ki..."
Yorumlar
Yorum Gönder